Inception


"İşte bu başlangıç," dedi rüyalar âleminin daimi yolcusu. "Bundan gerisi yok artık. Bugün ve ilerisi var. Bu bir başlangıç… En sonu olmayanından…"

İşte bir keşiş orada bekliyor tüm ihtişamıyla. Elinde bir kaval çalıyor ruhuyla. Rüyacı yaklaşıyor usulca. "Neden buradasın biliyorum ama artık umurumda değil. Bunu da sen biliyorsun," dedi kararlı bir ses tonuyla.  Keşiş acı acı çaldı sonra. Araladı göz kapaklarını. 

“Ne sen bilirsin başlangıcı ve sonu ne de ben. Bu kadar eminsen kendinden yürü bakalım hayallerinin bahçelerinden. Başlangıcı kim bulmuş ki sonsuzluğa sen ulaşasın. Bir rüyacı rüyacıdır. Ne daha fazlası ne de daha azı. Olduğun kadarıyla ol. Düşünebildiğin kadarını düşün. Yaşayabildiğin kadarıyla yaşa.”

Sonra devam etti keşiş çalmaya, değişti tüm renkler ve mekânlar. Rüyacı sonsuzluğundaydı kendi rüyasında. Derin bir boşluk ve kimsesizlik. Baktı acı acı etrafına. Ne keşiş vardı ne de acı kavalının sesi ama hala kulaklarındaydı keşişin sesi.

 “Sonsuzluk, ancak bir insanın asla arzulamayacağı şey...”

Gulsen.



0 yorum:

Yorum Gönder